Bugün başıma gelen bir olaydan bahsedeceğim. Sabah kolu alçılı yürüyen bir adidas polikliniğimize geldi, biraz telaşlıydı ve bekleme odasındaki en uzak koltuğa oturup sağa sola bakınıyordu. Ne için geldiği sorulduğunda “bir arkadaşımı bekliyorum” dedi. Aradan 10 dakika geçtikten sonra polikliniğimizin önüne tam 4 polis arabası yanaştı ve polisler içeri daldı. Yürüyen adidasımız aynı zamanda kaçak bir arabayla aranan bir uyuşturucu satıcısıymış. Kaçak arabadan bir şey bulamadı polis, sonrasında Kendisi hiçbir şey itiraf etmediği için iş başa düştü diyerek poliklinikte dolaştığı her yeri aramaya başladık polislerle beraber. Derken güzelim çiçeğimizin saksısına dökülmüş olan metamfetaminleri bulup polise gösterdik. Adidasımıza bir çizgi de polis beylerden eklenmiş oldu.
"Hoca şu tabancayı kenara koy belimdeyken oturamıyorum" ya da protokol ve reçete için kimlik numarası istendiğinde cebinden 5 tane kimlik çıkarıp "Bunların hepsinde aranıyorum sen bana ilacın ismini ver" tarzında söylemlerin normal kabul edildiği yerler. Iş çıkışlarında sigara parası için önünüzün kesilmesi de günün olağan akışına dahildir. Zorunda kalmadıkça yapılmaması gerekendir.
Bir arkadaşım Ankarada Pavyonlar bölgesinde 7-24 çalışıyordu zamanında. Gece malum mekanlarda kavga gürültü çok oluyormuş. Kavga esnasında dişleri dökülen çok oluyordu diyordu arkadaşım. Çok belalı tiplerle uğraştım ama çokta para kazandım derdi. Şimdi iyi bir muhitte ordan kazandıklarını yiyor hala.
Adana da olanlar için sık rastlanan bir durum, belalı muhitler çok malum:') yüreğir de bir mahellede iş görüşmesine gittim, sokaktaki tek farklı kişi bariz benim bakışlar üzerimde az tırstım hahshh