başlıkların bir kavramın ismi şeklinde, bir eylemde mastar eki kullanarak yazılması gerekir.
Örneğin:
"bu akşam nereye gideceğim" değil "akşamları gidilecek yerler" gibi olmalı.
"spor yapma" değil "spor yapmak" şeklinde olmalı.

başlık ; tanımı yapılacak kelimeler dizisi şeklinde olmalıdır, sonuna nokta konulmamalıdır.

entryler içinse;
-herhangi bir başlığı tanımlamalı
- 'alıntı' yapılabilir (örn bir başlığı tanımlamak için birinin söylediği bir sözü yazıp bkz atılabilir)
- ' bkz ' yapılabilir.

başlığın altına yorum yapar gibi güzel yazı, aynen benim de , mükemmel, tarzı sözler yazılmamalı, onun yerine
((bkz:komik)) ((bkz:mükemmelll)) şeklinde yorum yapılablir.

Bkz ile gbkz arasında farklar vardır. Eğer özellikle başka bir başlığa yönlendirmek istiyorsanız “bkz” ; kurduğunuz cümle içinde kullandığınız kelimelerin anlamını (terimler gibi) göstermek için “gbkz” kullanmalısınız.


yazım hatası yapmamaya özen gösterilmelidir. sonuçta burası bilgi platformu, özel mesajlaşma alanınız değil :)

başlık açılmadan önce arama kısmından başlık açılmış mı veya konuyla ilgili başka başlıklar var mı diye kontrol edilmelidir. Aksi takdirde başlığınız taşınabilir veya silinebilir. Bu da size eksi puan olarak geri dönebilir :):

Burada video ile sözlük kullanımını kısaca anlattık. yakın zamanda büyük bir güncelleme gelecek ve sitedeki değişimleri tekrar sizlere açıklayacağız.
video



google play dişçi sözlük uygulaması indirme linki : Dişçi Sözlük Uygulaması

İos için malesef şu an uygulamamız yok fakat aşağıdaki adımları uygulayarak, ana ekrana simge ekleyip çok basit bir şekilde aynı uygulama gibi kullanabilirsiniz

1- görsel


2- görsel


3- görsel


4- görsel
Mezun olmaya bir donemi kalmış bir user olarak aklıma takılan sorunsaldir. Kapağını acmadigim dus kitapları bana ben iş ilanlarina bakıyorum
Protez stajındaydım, hastanın protezini sökerken dişler de geldi :/ ,şansa anamnez almamıştım sadece kron sökülecek diye, hasta da yaşlı ve kalp kapakçığı değişmiş, hemen cerrahiye götürdük dikiş atıp antibiyotik verdik, cuma günüydü, biletimi önceden almıştım memlekete gidecektim, hastanın numarasını alıp mecburen dikiş esnasında zar zor izin alıp çıktım, hızlı trene binmiş memlekete doğru giderken beni ecel terleri bastı ya endokardit gelişirse? Ya hastaya bir şey olursa? 1-2 saat bekledim yıllar gibi geçti, sonra hastayı aradım ölmüş mü ölmemiş mi diye o zamanın aklı tabi :) endokardit gelişse bile 1-2 saatte belirti mi verecek sanki :)) neyse hasta açtı ama nasıl bir rahatlama, iyiyim evdeyim felan dedi bir daha da aramadım hastayı, hala o yağmurlu gündeki, entegre kliniğin basık ve karanlık ortamında protezi söküp elime aldığımdaki santrallerin kökleri aklımda... bu da böyle bir anımdır..
4. sınıfım, daha doğrusu 5. sınıf sayılırım artık nerdeyse. okulumuz öyle akşamüstü bir sohbette kurulan diş hekimliği fakültelerinden biri. sıralamam en yüksek puanla alan fakülteler hariç her yerde tutuyordu. istanbuldaki özelllerin çoğuna burslu girebiliyordum ama sırf devlet olsun diye şu anki okuluma geldim. gelmez olaydım. fakültemizin hastanesi yok ve ben daha bir tane bile hasta bakamadım. çünkü stajlarımız yapılmıyor. diş hekimlerinin bu denli arttığı bir dönemde nerdeyse 1 seneden daha az şekilde hasta bakarak (o da olursa tabi) mezun olacagım insallah. çaresizim, her gun bunu düsünüyorum/düsünüyoruz daha dogrusu arkadaslarımla. bize verebileceginiz tavsiyeler olursa çok müteşekkir olurum..
İzmir de resmi olarak 2010 yılında açılan ve 2011-2012 yıllarında Diş Hekimliği de olmak üzere eğitime başlayan devlet üniversitesidir.
Diş Hekimliği fakültesi İzmir Çiğli yerleşkesindedir.
Tipik tüm Diş Fakültelerinde var olan zorluklarını tümüyle barındıran ama en güzel yanlarından olan prof. hocalarının çoğunun kadın olduğu kaliteli öğretmenlerinin olduğu iyi bir bölüm.
Diş Hekimliği fakültesin de aynı dönem de hem ingilizce hem türkçe sınıfları mevcut. Diğer Fakültelere oranla asistan sayısı daha fazla bu da asistan başına daha az öğrenci demektir.
Dusa hazırlanmayı bırakanların ve parası olmayan hekimlerin bulduğu az da olsa para kazandıran yöntem
Diş ve çevre dokuların total veya parsiyel eksikliklerinin fonksiyonel ve estetik rehabilitasyonu ile ilgilenen, fakültede bir çok öğrencinin vazgeçilmez belalısı, öğrencilikte çok yaratıcı küfürlere konu mankenliği yapan, çok yeminler ettiren ancak mezun olduktan sonra "şöyle bir full mouth yapsak da yolumuzu bulsak" dedirten baba diş hekimliği dalıdır.
henüz 2.turu atamadığı için öyle diyordur büyük ihtimal, 3.tur bittiğinde bi baktım kanka slaytlara cümlesini kuracak kişidir aynı zamanda
Öncelikle bu entry ne kimsenin moralini bozmak için ne de kötümser davranıp karaları bağlamak için yazılmıştır.Tek amaç şu an durumun farkında olmayan kişilerin ve okul hayatı dahil birlik olamayan sadece "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" kafasında olan kişilerin de gerçekliği anlamasını sağlamaktır.

1- Kontenjanlar
Diş hekimliği fakültesinden bu sene mezun olacak kişi sayısı yaklaşık olarak 3900.
Yıllara göre bakarsak:
2021: 3900
2022: 4500
2023: 6000
2024:6500
2025: 7700
Oranlamalara dikkat edin. Ütopik dereceli artışlar var. Öyle bir şey ki geçtiğimiz sene (yani 2025 mezunları) tam 7700 kişi.Buna karşılık 16000 tıp kontenjanı açılmış. Düşünün tıp gibi 40 ana bilim dalından oluşan bir fakülteye 16000 kontenjan verilirken diş hekimliği gibi daha spesifik ve özel bir alana yarısı kadar kontenjan veriliyor.

Ve işin kötü kısmına geliyorum. Şu an türkiyede 99 adet diş hekimliği fakültesi var.Bu entry'i yazdığım tarihten 6-7 ay sonra okuyacak olursanız 100'ü geçtiğimizi görmeniz bile muhtemel.
99 fakültenin 20'si henüz eğitim hayatına başlamamış.Ve er yada geç başlayacak. Hepsinin en az 60 öğrenci aldığı durumda bile 1200 kontenjan artışı kafadan geliyor.
Eski okulların hiç kontenjan arttırmadığı durumda ( ki bu da muhtemel değil her sene 10ar 20şer artıyor) senelik 10000 mezun verilecek duruma geleceğiz.

2- Atamalar
Diş hekimlerinin atamasının genel olarak azaldığına dair bir görüş var.Oysa ki atamalar aslında azalmadı. Atamaya talep arttı. Çünkü ilk başlığımızdaki kontenjan sayısı buna sebep olan yegane durum.
2017 yılından beri her sene ortalama 1000 kişilik atama açılıyor. Bu sayı bazen 1200e çıkmış.Bazen de 800lere inmiş. Ciddi bir düşüş veya ciddi bir artış olması beklenmiyor.
Genel olarak devletin belirlediği ortalama sayı bu şekilde olacak gibi duruyor.
Biliyoruz ki diş hekimliği eğitimi pahalı olduğu gibi bir diş sağlığı hastanesi kurmak da devlete oldukça masraflı olabiliyor. ADSM açılması da bu sebeple daha sınırlı oluyor ve sağlık bakanlığının yatırım platformuna baktığımızda açılan hastane sayısına göre açılan adsm sayısı oldukça az.

Ek bir not da eklemek gerekirse ezelden beri aslında diş hekimliği direkt devlete atanayım da çalışayım tarzı bir meslek olmadı. Fakat durumlar öyle bir hale geldi ki artık devlette sıkıntılı şartlarda eksik malzeme, düşük çalışma ücreti gibi durumlara rağmen atamalara olan talep arttı.

2020 4.dönem açıktan atama kurasına katılan diş hekimi sayısı yaklaşık 5000 dolaylarında. Ve sadece 200 kişi atandı!

    Türkiye’de 1 diş hekimine düşen kişi sayısının 2 bin 496 olduğunu bildirdi. Koca, OECD ülkelerinde ise 1 diş hekimine düşen kişi sayısının bin 685 olduğunu açıkladı.
bir ışık kaynağı altındaki cismin renginin başka bir ışık kaynağı altında farklı görünmesidir.
Şuana kadar önlemini aldığım konudur. Kendi masa motorumu kankam istese titreye titreye veririm başka biri istese ben kimseyle paylaşmıyom derim açık açık çünküsü etrafımdan gördüğüm kadarıyla o masa motoru sağlam gider mutlaka cızırdaya cızırdaya döner üstüne olan senin anguldurvana piyasemenine olur kısacası herkesin masa motoru kendine
carabelli tüberkülü, tuberculum anomale, macar bilim insanı ve diş hekimi georg carabelli’nin ismiyle 1842 yılında adlandırılan, genellikle üst (maxillary) molar dişlerde ekstra bir çıkıntı olarak gelişen yapıdır. İlk tanımlamayı Carabelli yapmış ve anatomik terminoloji olarak tuberculum anomalus‘u önermiştir. çıkıntı, en sık olarak birinci molar dişte görülmekle birlikte nadir olarak ikinci ve üçüncü molar üzerinde de gözlenmiştir. carabelli tüberkülü bireyde hiç bulunmayacağı gibi, çeşitli formlarda ve farklı dişlerde bulunabilir. genetik geçişli olup en sık olarak avrupalılarda (u-80) görülmekle birlikte daha seyrek olarak pasifik insanlarında (5-45) bulunur.
Diş Hekimliğinde kullanılan tüm malzemeler de olması gereken hijyen durumu. Alet üzerindeki tüm bakteri ve virüs patojenlerinin tamamen yok edilmesidir. Bunu kliniklerde otoklav kullanılarak sağlanmaktadır.
Hastalarınızdan aldığınız hediyeler ?
Benim potez hastalarım sağolsun çeyizimi düzdüler evlenmeye hazır ve nazır bekliyorum arkadaşlar