yirmi iki yaşındaysanız, dişhekfak öğrencisiyseniz, depresyondaysanız, bir de aşıksanız hayat gerçekten çok zor
okulu okuduğum süreçte gerek kıbrıs şartları gerek kıbrıstaki çoğu hocaların yarattığı şartlar gereği depresyonu geç, geçtiğimiz 3yıl ve şuan bipolar1'in tedavisi demeyelim de, kontrolü ile uğraşıyorum bro. yanında anhedonia falan da tatlısı tuzlusu niyetine var. Üstüne bir de hasta bakamadan mezun olduk. Eskiden düşünüyordum bu kadar derde, hastalığa, üzüntüye değer miydi bu hekimlik. Şu kıbrısı ve şu fakülteyi yazan ellerim kırılaydı dediğim zaman inanki çok oldu. Ama şimdi her şey düzeliyor rayına oturuyor yavaş yavaş. Sıkmayın güzelim canınızı bilader sizden değerli ne var dünyada.
Bu fakültede depresyona girmemek mümkün müdür bilmem girmeyenin önünde saygıyla eğilirim
Mart 2020 itibari ile ülke genelini etkisi altına alan (*) uzak doğudan gelen soğuk hava dalgasıdır kendisi...
okulunuzun tıp fakültesinin psikiyatri kliniği önünde sınıf arkadaşlarınıza rastlamanın normal olmasına sebep olan psikolojik rahatsızlık
dayanılmaz baş ağrılarımla üniversitemin tıp fakültesi nöroloji polikliniğine gittiğimde "yahu bu diş hekimliği öğrencilerine ne yapıyorlar hepsi stresli buraya baş ağrısı şikayetiyle gelen kaçıncı öğrencisin" tepksiini almamla ne kadar yıpratıcı bir yerde olduğumu tekrar fark etmiştim
Fakülteye girdiginiz sene karsi karsiya kaldiginiz haksizliklara ses cikardiginiz halde bir sonuc alamayisinizla baslayan, stj dt olmaniza ragmen klinikte hocalarin ustune bir de sekretere varana kadar herkesin size ustunluk taslamasina dayanamayisinizla devam eden ve buyuk ihtimalle mezun olana kadar da katlanarak artacak olan duygu durum degisimlerinin butunu