öğrenci meslektaşlarımıza değil işsizlik, atama gibi sorunları görmeyip canları sıkılınca fakülte açan ve kontenjanları artıranlara sinirlenilmesi gereken durum.
Cidden her bölümde olduğu gibi Diş hekimliği fakültelerinde de aşırı kontenjan artışı ve kontrolsüz fakülte açılması yüzünden bir niteliksizleşme var. Yeni açılan fakültelerdeki eğitimin (özellikle online döneminde) ne kadar yeterli olduğu tartışılır. Ama bunun sorumlusu biz öğrenciler değiliz. Sen tutup da 36 binle en sondan yerleşen adamı niye bu okula yerleştin senin seviyen diş hekimi olmaya yeterli değil diye suçlayamazsın. O yerleşmeseydi daha düşük puanlı yerleşirdi sonuçta kontenjan var. Sorun sistemin başındakilerde öğrencilerde değil.
Saçma bir başlık olmuş bence. Özel bir fakülteden mezun oldum, ilk mezunlarındanım diyebilirim, sınıfımız o zaman 20 kişiydi, 14 kişi o zaman dusta dereceyle başarılı olup belli yerlere geldik, kimimiz özelde kimimiz devlet üniversitelerinde öğretim görevlisi şuan. Diğer 6 kişi ise kendi açtıkları şahsi kliniklerinde çok başarılılar maddi ve manevi anlamda şuanda. Şuan mezun olduğum fakültenin kontenjanı sanırım 100. Şuanki mevcut iç ve dış şartlarda aynı başarıyı yakalayamaz fakülte tabiki. Ama yine de Hangi fakülteden mezun olursanız, gelişime ve yeniliğe açık, teknolojiyi takip edip, ve en önemlisi ufkunuz açıksa iyi yerlere geleceğinizden emin olun. Mevcut şartlarda dusta başarılı olup uzmanlığınızı aldıktan sonra Fakülte adınızın neredeyse hiç bir önemi yok bence. Ama gördüğüm kadarıyla Yeditepe, Başkent ve Medipol gibi özel üniversitelerin maddi olanakları ve kontenjanları devlet üniversitelerine göre daha iyi olduğu için, pratik aşamasında biraz daha avantajlı olabiliyorlar öğrenciler.
Dayaklik doktor var mi sorusunda karsima ciksa asla arguman uretemeyecegim bir yazi olmus . Acilen bi psikiyatri konsultasyonuna ihtiyaciniz var. Bahsettiginiz kadar guzel sartlarda calisip bu kadar kin duymaniz cok anormal olsa gerek