başlıkların bir kavramın ismi şeklinde, bir eylemde mastar eki kullanarak yazılması gerekir.
Örneğin:
"bu akşam nereye gideceğim" değil "akşamları gidilecek yerler" gibi olmalı.
"spor yapma" değil "spor yapmak" şeklinde olmalı.

başlık ; tanımı yapılacak kelimeler dizisi şeklinde olmalıdır, sonuna nokta konulmamalıdır.

entryler içinse;
-herhangi bir başlığı tanımlamalı
- 'alıntı' yapılabilir (örn bir başlığı tanımlamak için birinin söylediği bir sözü yazıp bkz atılabilir)
- ' bkz ' yapılabilir.

başlığın altına yorum yapar gibi güzel yazı, aynen benim de , mükemmel, tarzı sözler yazılmamalı, onun yerine
((bkz:komik)) ((bkz:mükemmelll)) şeklinde yorum yapılablir.

Bkz ile gbkz arasında farklar vardır. Eğer özellikle başka bir başlığa yönlendirmek istiyorsanız “bkz” ; kurduğunuz cümle içinde kullandığınız kelimelerin anlamını (terimler gibi) göstermek için “gbkz” kullanmalısınız.


yazım hatası yapmamaya özen gösterilmelidir. sonuçta burası bilgi platformu, özel mesajlaşma alanınız değil :)

başlık açılmadan önce arama kısmından başlık açılmış mı veya konuyla ilgili başka başlıklar var mı diye kontrol edilmelidir. Aksi takdirde başlığınız taşınabilir veya silinebilir. Bu da size eksi puan olarak geri dönebilir :):

Burada video ile sözlük kullanımını kısaca anlattık. yakın zamanda büyük bir güncelleme gelecek ve sitedeki değişimleri tekrar sizlere açıklayacağız.
video



google play dişçi sözlük uygulaması indirme linki : Dişçi Sözlük Uygulaması

İos için malesef şu an uygulamamız yok fakat aşağıdaki adımları uygulayarak, ana ekrana simge ekleyip çok basit bir şekilde aynı uygulama gibi kullanabilirsiniz

1- görsel


2- görsel


3- görsel


4- görsel
tüberkül tepesinden başlayıp mezial ve distal yönde uzanan sırtlarla, oklüzal yüzün dişin mezial ve distal yüzleriyle birleşmesi sonucu şekillenen mezial ve distal kenar sırtlar bir dişin 'oklüzal tablasını' oluşturur.
hiç bir şey öğrenemeden geçtiğim ders müfredatta bulunan konularla bölümümüzün çok ilgisi olduğunu düşünmüyorum açıkçası
sürünsek bile fakültemizde sürünüyorduk şimdi ne yaptığımızı da anlamıyoruz dedirten eylem
Vaktiyle bir protez dersinde muşambamı unuttuğumu sanmıştım. O gün de tam şansıma muşamba kontrolü vardı. Muşambasi olmayan yarım gün yok sayılacak!!!
Hay şansıma tüküreyim diyerek bekledim asistanı. Gelir gelmez yakama bakıp eksiyi çaktı.
Sonra aklıma birden sırt çantamın arka gözüne bakmadigim geldi. Hemencecik çantayı açıp baktığımda iki gözümün çiçeği muşambam oradaydı. Yaman asistan abimiz de arka masada muşambasi olmayanları giyotin görevlisi Fransız burjuva askeri edasıyla biçiyordu. Hemmencecik yanına gittim:
-Abi şey... Bana eksi verdin ama muşambam sırt çantamdaymış. Orada olduğunu unutmuşum.
Asistan abi birden gürledi:
-Nereden bileyim ben senin muşamban olduğunu.
Hemen arkamdaki masa arkadaşlarımı gösterdim:
-Arkadaşlarıma sorabilirsin abi. Onlar çantamdan aldığımı gördüler.
-Nereden bileyim onların sana yardım ve yataklık yapmayacağını!!!
Asistan abimiz ısrarla büyük oyuna gelmeyeceğini,derin dişe pabuç bırakmayacağını,eeeeeeyyy dalancılar diyerek benim eksiyi artıya çevirmeyeceğini bakışlarıyla dikte ediyordu. Son bir kez daha şansımı deneyip "gerçekten yalan söylemiyorum abi. Cidden unutmuşum çantamda olduğunu. Normalde oraya koymazdım." Dedim. Asistan abi gözlerini kapattı bir süre. Eminim ki o an yökatlasa göre yaptığım tercih listeme çeşitli sövgüler yağdırmıştır. Ancak inadım kendisinin inadı karşısında muzaffer oldu ki masadaki listeye döndü ve adımın yanındaki eksiyi artıya çevirdi.
Çok farklı hasta profilleriyle uğraşan hekimlerdir. Nişantaşı hekimine hastalarının getirdiği hediyeler lüks kalem seti, çikolata, çiçek vs olurken ilçe hekimine gelen hediyeler ise adete erzak kolisi tadındadır; karpuz, kavun, kasa kasa meyve, ev yapımı börek, tarhana, turşu falan geliyor :D
(bkz:pedodonti)
bir gün umuyorum ki buraya pedodontist olarak entry girerim. mesleki anlamda benim için en tatmin edici an mutlu bir çocuğun tedavi bitimindeki gülümsemesi. canavar çocuklarla da bi şekilde anlaşacağız artık (bkz:allah sabrını veriyor)
Merhaba arkadaşlar ben 2 yıllık diş hekimiyim.Piyasadaki belli başlı kliniklerin aşırı bir şekilde şubeleşme politikası izlediğini adım başı her yere klinik açma sevdasına düştüklerini gözlemliyorum.Ben bu durumu doyumsuzluk,aç gözlülük olarak algılıyorum.Meslektaşlarımız ileride hak ettiklerinin altında ücretlerle çalışmaya mecbur kalmalarıdan endişeliyim.Keşke bir kota olsa da mesleğimiz küçük bir grubun tekeline girmese.Sizin düşünceleriniz nedir acaba ben mi paranoya yapıyorum bilemiyorum gerçekten.
Mesleğini cesurca yaparsa hiç sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum. Uzak durdukça kaybedersiniz. Herşey tecrübe hayatta. İlk başlarda gelirinizden dolayı gelecek kaygılarınız elbet olacak ama inanın çok daha iyiye gidecek. Başkasının kazancını umursamayın, kazanç arttıkça inanın mesaide, dert tasada artıyor. İyi ve kaliteli klinikte çalışan hekim arkadaşlarda günümüz şartlarının çok üstünde kazanıyor, ististanlar dışında.
Türkiye’nin ilk kadın Diş Hekimi. Ferdane Bozdoğan, İsmail Şevki Bey ve Hatice Hanım’ın kızı olarak 1914 yılında Çorum’da dünyaya geldi. İlk ve ortaokuldan sonra Erenköy Kız Lisesi’ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Diş Tababeti Mektebi’nden 1936 yılında mezun oldu. Çorum’da muayenehane açtı ve Devlet Hastanesi’nde istihdam edilen ilk Türk kadın diş hekimi unvanını elde etti. 1939 yılında Çorum Halkevi Başkanlığı görevine getirildi.

1941 yılında Teğmen Kandemir Erberk ile evlenip, eşinin görev yerlerinde diş hekimliği yaptı. Eşinin ataşe militer olması nedeniyle Stockholm’de misafir hekim olarak görev üstlendi.

Diş hekimliğini, emekli olduğu 1983 yılına kadar İstanbul’da sürdürdü.

2005 yılının Mart ayında İstanbul’da vefat etti.
Mezunu olduğum üniversite. Öğrencilik yıllarımı özlemediğim kesin ama Eskişehir'de olması, akla geldikçe derin bir ah çektirir özlemle. Yoksa öğrencilik mi, hayır hayır tabii ki de asla özlemedim. Hep derlerdi ki bir mezun olun, çok ararsınız. Asla aramadım. Geçim sıkıntısı, saçma patronlar, laf anlamayan hastalar, yorgunluk.. Artık her neyse ama böyle iyi. Çok Çok iyi. Saygılar.
oral ve maksillofasiyal dokuların incelendiği ve bu yapılara ait fizyolojik ve patolojik farklılıkların radyografik olarak yorumlandığı ve tedavilerinin planlandığı bölümdür. yıllardır süre gelen "acaba tıptaki gibi radyoloji değerlenir mi?" sorusunun cevabı ise hala bulanıktır.
alveol kretin iki yanına bağlanan, elmacık kemiği çıkıntısına komşu kas dokusudur.(bkz:alveol kret)
ağız içinde birden fazla olabilir.
Açıklanmıştır.
Anketlerin aksine sonuçlar daha kötü gelmiş.
Özellikle 90-100 net aralığında ciddi bir yığılma var.
Normalde 80 netlerin "en son girenlerden" olması beklenirken bu sınav itibariyle 86-88 net aralığı bekleniyor.

Katılım sayısının hâlâ normal düzeyde olmasına rağmen sonuçların kötü gelmesinin muhtemel 2 sebebi var.
1-pandemiden dolayı herkes iyi çalıştı ve sınavın seçici olmamasından kaynaklı yığılmalar oluştu.
2- dus a olan bilinç her geçen gün artıyor.bunun en önemli sebebi de sektörün kötüye gidişi.

Emek verip kazanamayan tüm arkadaşlarımıza sabır diliyorum,umarım hak ettikleri yerlere gelirler.

Kazanacak arkadaşlarımızı da tebrik ediyorum.

Henüz girmemiş hazırlanacak olan arkadaşlarımıza da hem şans hem de kolaylıklar diliyorum çünkü 120 soruyla senede tek sınavla sadece çalışmayla yapılamaz bu iş..
Alt çene. Hareketlidir. Ölçü alındığında hastaların sürekli Öne ittirdiği sizin tekrar tekrar ölçü almanıza sebep olan çenedir.